25 Haziran 2017 Pazar

Bir Seyahat Bir Film: "The Signal" Jetonya Film İncelemesi

the signal film incelemesi

   Oldum olası uzun otobüs yolculuklarını sevemedim. Bilhassa 3 saati aşan yolculuklar bir süre sonra benim için eziyetten farksız hale geliyor, hele bir de yanımda sevdiğim bir arkadaşım yoksa... Kaderin cilvesi olsa gerek ki uzun yolculukları sevmememe karşılık gezmeyi çok seviyorum. Durum böyle olunca yolculuklarda bazı etkinliklerle yelkovanı hızlandırmaya çalışıyorum. (film, kitap, yemek vs.)

   Geçtiğimiz hafta sonu Karabük’e gezmek amaçlı küçük bir seyahat yaptım. Otobüslerde çoğu zaman süs olmaktan başka işe yaramayan kulaklıklar, çalışmayan USB girişleri vardır ya da bir priz bulacağımızın garantisi hiç olmamıştır. Bu yüzden otobüse her zamanki gibi zaman geçirmeme yardımcı olacak şekilde tam donanımlı olarak bindim.(2 adet kitap, kulaklık, taşınabilir şarj cihazı, nane şekeri vs.)

   Yolculuğun uyanık kaldığım kısmında koltuk ekranından seçtiğim, bilim kurgu türündeki “The Signal(2014)” isimli filmi izledim. Yaklaşık 8 saatlik bu yolculukta öncekilerin aksine koltuk ekranında izlediğim filme rahatça odaklandım. Bu sayede saatlerce çivilendiğim otobüs koltuğundan bir nebze kurtuldum. Film nasıl mıydı?