Orijinal Adı: 24 Stunden Aus Dem Leben Einer Frau / Untergang Eines Herzens
Sayfa Sayısı: 128
Yayınevi: Can Yayınları
ISBN: 9789750710551
Benim Gözümden:
Bir Zweig kitabı elime aldığımda beklentilerim her zaman
yüksek olur. Bu kitapta iki öyküyle karşımıza çıkan yazar, bakalım zihin
tuvalime neler çiziktirmiş.
Bir Kadının Yaşamından 24 Saat
Madam Henrietta, eşi ve iki çocuğuyla birlikte bir otelde tatil
yapmaktadır. Ancak Henrietta birkaç gün sonra ailesini terk edip başka bir
adamla kaçıyor. Öykümüzün başkarakteri Madam Henrietta değil, hatta onu bir
daha görmeyeceğiz...
Henrietta’nın yaptığı bu ahlak dışı davranış otel sakinleri arasında ayıplanır, tartışmalara yol açar. İşte bu tartışmalara orada bulunan anlatıcımız da katılır ve hiç tanımadığı Madam Henrietta’yı savunan birkaç cümle söyler, herkesi şaşkına çevirir. Başkarakterimiz, tartışmaya katılan anlatıcı da değil.
Henrietta’nın yaptığı bu ahlak dışı davranış otel sakinleri arasında ayıplanır, tartışmalara yol açar. İşte bu tartışmalara orada bulunan anlatıcımız da katılır ve hiç tanımadığı Madam Henrietta’yı savunan birkaç cümle söyler, herkesi şaşkına çevirir. Başkarakterimiz, tartışmaya katılan anlatıcı da değil.
Yaşananlar, otel sakinlerinden Bayan C.’ye gençliğinde
yaşadığı ve unutmak şansını elde edemediği bir günü tekrar hatırlatıyor.
Bayan C., anlatıcının tartışmada söylediği sözler üzerine ona yakınlık
hissediyor ve bu unutulmaz 24 saatini anlatmak istiyor. Ve böylece öykümüz
başlıyor. Evet sonunda başkarakterimizi bulduk: Bayan C.
Bayan C. , odasına anlatıcı ile birlikte sanki beni de davet
etmiştir. Ben de bir iskemle çekip ikisinin yanındaki yerimi almışım gibi Bayan
C.’yi dinledim. Bu da yazarın ustalığının göstergesidir. Peki Bayan C.’nin
yıllar önce yaşadığı o 24 saatte ne olmuştu? Bayan C. ve kumarhanede tanıştığı
bir adam arasında geçen bu öyküde iki tutku var. Ama iki farklı tutku: biri
aşk, diğeri kumar. İnsan bir tutkuya kapıldığında vazgeçebileceklerinin sınırı
var mıdır? Tamam kumar kötüdür, öyle bir tutkumuz olmamalı ama ya aşk? Kanaatimce
aşk tutkusunun da bir sınırı olmalı yoksa ebediliği kesin olmayan, geçici bir
duygu dalgalanmasından başka bir açıklaması bulunmayan aşk felaketlere sebep
olabilir. Peki bir tutkudan (kumar, aşk
ya da başka bir tutku) bizi ne alıkoyabilir? Din kuralları, ahlak kuralları,
korku…
Her eserinde insani bir duyguyu irdeleyen Zweig, bu öyküsünde de
tutkuyu derinlemesine incelemiş. Ayrıca Zweig bu öyküyle yeri geldiğinde
tutkularımızdan korunmamız gerektiği konusunda farkındalık yaratmış, beni masumiyet
ve tutkular üzerine uzun uzun düşünmelere sevk etmiştir.
Bir Yüreğin Ölümü
Yaklaşık 40 sayfa olmasına rağmen yazarın en iyi öykülerindendi.
Stefan Zweig bendeki zirvelerinden birini bu eserle yaptı.
Şimdi size bir adam çizmeme izin verin: kızı ve eşine güzel
bir yaşam sunmak için hayatı boyunca çalışmış, sunduğu yaşamla onlara bir
sosyal statü kazandırmış ancak kendisi o statüye ulaşamamış bedbaht bir adam. Ailesinin
yaşam kalitesi yükselirken o hala çalışıyordu, o hep çalıştı. Çalışırken
yaptığı fedakarlıklar yüzünden hem ailesinden hem toplumdan hem de yaşamdan
kopmuştur. Bu bedbaht adam ailesiyle birlikte tatile gitmiştir. Ancak ne kızı eski kızı, ne de eşi eski eşidir.
Öykü bu adamın iç konuşmaları, düşünceleri ile şekilleniyor. Etrafındaki her
şeye yabancı olan adamın öyküsünü kesinlikle okumalısınız.
Keyifli Okumalar…
---------------------------------------------------------
Goodreads Puanı: 3.95 / 5.00
Jetonya Puanı: 3.85 / 5.00
----------------------------------------------------------
Kitaptan Dikkat Çeken Alıntılar:
...yarın her şeyi daha farklı düşüneceksiniz. Gündüz her şey daha farklı görünür insana.
...milyonlarca elin arasından o elleri tanırdım...
Yarım gerçeğin hiçbir değeri yoktur.
...belli bir hedefi olmayan her hayat bir hatadır.
Uğruna bütün hayatımı bir kenara atmaya hazır olduğum bir insan için elinin tersiyle kovalayacağı bir sinek kadar değerim yoktu.
...tüm acılar korkaktır, kendisinden daha güçlü olan yaşama isteği karşısında geri çekilir.
Bu Yazımı Sosyal Medya Hesaplarınızda Paylaşın
Zweig'a bayılırım, daha okumadığım çok kitabı var ama her okuduğumu da ayrı severim. Bu ikisini henüz okuyamadım, ama çok merak ediyorum.:)
YanıtlaSilZweig benim için en iyiler arasında zirvenin en güçlü adaylarındandır. 5 kitabını okudum. Bilinmeyen bir kadının mektubu ve bu kitabın ikinci kısmındaki Bir Yüreğin Ölümü öyküsü en iyileriydi. Tabii bu görüşüm değişebilir çünkü yazarın külliyatını tamamlamak istiyorum :)
Sil